Av ve Doğa Üzerine...
Teyzemlerin 16 numara tek kırma MKE tüfeğiydi ilk göz ağrım... Devamında babamın kendisi için Huğluda özel yaptırdığı süper poze vardı. Kendime ait ilk silahımı Devlet dairesine girmeden önce kısa bir süre çalıştığım Niğde Beton Direk Sanayisindeki ilk maaşımla aldım. Otomatik bir Sarsılmaz Concorde, lakin çabuk sıkıldım çünkü gördüğüm halde vuramadığım domuzların müsebbibi bu silahtı sanmıştım...
Avcılık hep vardı ama avcı olmak başkaydı ve her şey meşhur icq chat programında halen kullandığım "avcı" nick'i ile başladı. 1999 yılıydı, askerden yeni döndüm, bugün gibi hatırlarım, nette bir mesaj -avcı mısın sen?- buydu işi öğrenmeye başlamanın ilk merhalesi, kimdi bu meçhul adam? -evet avcıyım- dedim, -ne avlarsın?- dedi -domuz- yazıverdim birden... -anlar mısın?- dedi... -EVET- dedim yine ama bu kez büyük harflerle sesimi yükselterek, -:) o halde cts sabahı saat 5 te Eskişehir de ol, telefonum ..... - dedi. Gece yola çıktım, Dikimevi kavşağında bir sarhoş bindirdi benim arabaya, polisten önce o numarayı aradım, "gelemiyorum kaza yaptım" dedim, "olsun haftaya gel" dedi... 1 hafta nasıl geçti bilmem ama ikinci cumartesi saat 3 te Eskişehir'deydim, yol tarifini alıp 5 sularında otelin önüne geldim, içeri girdiğimde uzun bir masanın başında çorbalarını içen 2 kişi vardı, merhaba dedim ben Murat SAVSA, Ankara'dan... Yaşlı olan yanındakine dönüp "resmi elbise ile gelmemiş Allahtan" dedi ve başladılar gülmeye, ne biliim işte bende gülmeye başladım. Tanıştık, ilk konuşan Önder DİREN diğeri ise oğlu Deniz. Ustayla böyle tanıştık, bende çorbaya ilk kaşığı sallamadan evvel kapı açıldı, "merhaba dostlar" diye gürledi, merhaba dedik sanki hep bir ağızdan, gelen Dr. Hakan ÖZDEN... bir bir dökülmeye başladı avcılar Uğur BARUTÇU, Ethem UÇAR, Mehmet KONAK ve köyden gelen Recep ağabey... Böylece başladı gerçek avcılarla muhabbet...
Av & Doğa dergisi ve Kamil ÜÇBAŞ ile tanıştık sonrasında, camianın duayeni... "Türkiye Avcıları" sayfasıdır ilk vesile tüm avcılarla kucaklaşmaya... Ve nihayet kuruldu Sürdürülebilir Avcılık ve Yaban Hayatı Derneği " SAYHAD "... Ali YÜCEL ve İhsan YAVUZ ağabeyleri burada tanıdım... Ankara'dan tek Kurucu üye var... ben... hep gurur duyduğum... Aynı zamanda Gölbaşı Genç Avcılar Derneği üyesiyim. Bu sektörde karşı çıktığım ne varsa hep kabul gördü avcı ruhunu taşıyamayan başefendilerden, daha bir adam akıllı denetlenme vakamız bile olmadı oğluma anlatacağım... Avcılık haraçları yetmiyormuş yeni eleman çalıştırmaya, olsun ama yinede eskiler için ormanı olmayan yerlerde bile makam aracı olacak 4 x 4'leri almaya paramız var... Girmiyorum zaten bu meselelere, girsek bile konuşamıyoruz ki gönlümüzce.
2006 yılının kasım ayı, Uğur aradı, sana bir köpek versem bakar mısın? diye. Nasıl bir köpek onu bile söylemeden Türker ağabey var dedi sizin orda tekstilci, işyerinin bahçesinde al buda telefonu, şaşkın şaşkın aradım, Azerbaycan'da Tur Koyunu avlıyorum, haberim var git al, söylerim ben bekçiye dedi. Oğuz Ulubey ile beraber gittik, gördüğümüz manzara bizi şok etti, önünde yığılı yem torbalarına başını dayayıp uyuklayan orta yaş üzeri kahverengi bir kurzhaar... ama ısındık birbirimize ilk görüşte... 2 yıl paylaştık avlakları onunla, sonra bir sabah evimizin önünden, güpegündüz çaldılar, yıkıldık, çok aradık ama nafile, bu satırları okursa onu çalan alçak, bir gün hesabını verecek bunun, hem bana hem aileme... "Duma" oğlum, sen ağlama.... Domuz avında silahta, köpekte, arkadaşta daha büyük önem arz eder diğer avlardan, hemen itiraz etmeyin, tüm avlarda bu böyledir ama, domuz başka...
Öncelikle avınızda donanımlı ve her an sizde av olabilir avınızla rolleri değişebilirsiniz. Ayrıca köpeklerinize iyi bir eğitim veremediyseniz avın yorgunluğuna içinizi burkan, kaybedilmiş tüylü bir dost eklenebilir. Silah bambaşka bir olay, incecik tavşan saçması değil köylünün attığı, dokuzlu diyorlar namına, avcının elinde ya mauser ya da gülle gibi kurşunlar... Fotoğraf makinesi hediye etti geç tanıştığımız bir Alamancı... Daldıkça sohbet deryasına akraba çıktık hanım tarafından... Av hastası bir ihtiyar delikanlı, anlatacağım, merak ederseniz dostlar sayfasında geniş geniş... Yağmur SOYSALDI adı. Şimdilerde özleyebilirim dediğim her yerin fotoğrafını çekiyorum, yad ederek Yağmur ağabeyi, alamancı dedim ya ben, değil aslında İngiltere'de iş güç sahibi kendisi. Av içinde yüzüyorlar İngiltere'den gelen fotoğraflara bakılırsa ama Anadolu da avda muhabbette bir başka diyor kendisi.